Başta; bencilce gelsede kulağımıza, yaşamımıza yansıttığımız andan itibaren etkisini göreceğimiz bizden sevdiklerimize yayılan en güzel bencilliktir kendi mutluluğumuz. Önce kendi isteklerimizin, kendimizin, nasıl mutlu olabileceğimizin farkına varmalı, kendimizi beslemeliyiz. Çünkü kendi içimizde bu kaynak.
Gerisi zaten kendiliğinden, bizim oluşturduğumuz olumlu enerjiden etrafımıza ışık gibi yansıyacaktır. Bu şekilde sevdiklerimizin de mutlu olduğunu göreceğiz. Mutsuz olmaktan şikayet edenler için, güzel bir hikaye size ; İnsanoğlu mutluluğu hep hor kullanıyormuş. Hep şikayetçi hep bıkkınmış. Bir gün melekler mutluluğu saklamaya karar vermişler; saklayalım, zor bulsunlar. Zor buldukları için belki kıymetini bilirler diyerek, başlamışlar tartışmaya. Sorun büyükmüş. Mutluluğu saklamak kolay değilmiş çünkü. Kimisi Everestin tepesine saklayalım demiş, kimisi Atlas Okyanusunun dibine demiş. Tac Mahalin kubbesi, Mekke sokakları, İtalyan sofrası, bir hastanenin yeni doğan odası, dondurma külahı, şarap şişesi, sigara paketi, lale bahçesi ... Pek çok yer düşünmüşler ama hiçbiri yeterince zor gelmemiş.
Derken meleklerden biri; İÇLERİNE SAKLAYALIM demiş. Kimsenin aklına gelmez içine bakmak. İşte o gün bugündür mutluluk, insanın içinde saklıymış. Hiç bir mutluluk kolay değil, kolay kolay gelmiyor insanın ayağına. Kendi içimiz de saklı mutluluk. Ne başkasının ekmeğinde, ne başkasının kalbinde, ne başkasının peşinde, ne de başka bir yerde, kendimiz de kendi mutluluğumuz. O yüzden içimize bakalım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder